17 Nisan 2009 Cuma

Taşıtlar

Taşıtlar
Gövde yüksekliği (taşıtın tabanı ie zemin arasındaki mesafe) 35-40 cm.'dir (konvansiyonel arabalarda bu mesafe 25 cm. kadardır). Bu yük­seklik, taşıtın altının zemine çarpma­sını önler ve derinliği 70 cm. 'e kadar dan akarsulardan geçmeyi sağlar. Çoğunlukla dizel tipi olan akarsular­dan geçmeyi sağlar. Çoğunlukla di­zel tipi olan motorun sağlam ve güç­lü olması gerekir.
Çekiş genellikle, öteki taşıtlardaki gibi sadece iki değil, dört tekerlek de motora bağlı­dır ye dördü de taşıtı çeker. "Dört çe-kişli"nin avantajı, özellikle kaygan zeminde büyük rol oynar, çünkü bü­tün tekerlekler yeri "kavrar".
Düşük vites (Arazi vitesi). Normal dört veya beş vitese ek olarak, bu ta­şıtlarda hızın saatte 1 km.'ye kadar düşürebilmesini sağlayan ve motor
Tekerlekler daha geniş olduğu için, yolcular engebeli zeminden ra­hatsız olmazlar. Lastikler de daha geniş olduğu için, yolu daha iyi "kav­rar" ve yumuşak zemine daha az gö­mülür. Lastikterdeki büyük tırtıllar yo­lu kavrayarak patinajı önler, Bu özel­liklerin bir araya gelmesi, "her türlü yüzeyde" hareket edebilen taşıtın (ya da arazi taşıtının), normal otomo­bilin çıkamayacağı dik yamaçlara tır­manmasını sağlar.
Düşük vites kolu
Dört tekerleği de harekete geçiren motor
Entegre ekiş kolu

Süspansiyon
Çelik şasi
Hür türlü yüzey üzerinde hareket edebilen taşıtların en ünlüsü ciptir. 1941yılında ABD'de askeri kullanım için üretilen cip, İkinci Dünya Sava­şında Müttefiklerin zaferinde önemli t rol oynadı. O zamandan bu yana, vil hizmet için yapılan çeşitli cif ' deUeri, dünyanın her yanında ı nılır oldu.

lunar Rover ayı» yüzeyinde.
Satürn V'in fırlattım rampasına taşınması.



Örneğin soldaki resimde görülen taşıtın benzeri belirli taşıtlar, uzay ça­lışmalarının başarısında öylesine kri­tik rol oynamışlardır ki, "özel" diye tanımlanmayı haketmişlerdir.
Arazi tipi ay taşıtları, Amerikan yapısı Lunar Rover ve Rus Lunak-hod, ayda incelemeler yapmak için kullanılmış iki arazi taşıtıdır. 1971'de Apollo 15 ile ilk kez aya inen Lunar Rover, iki kişilik, açılır kapanır bir ta­şıttı. Astronotlar, bu taşıtla ayda ke-■?if gezileri yaptılar. Bu taşıt, 30 cm. yüksekliğindeki engelleri aşabiliyor, derinliği 70 cm.'e kadar olan kasis ve çukurlardan geçebiliyor ve tama­men yüklü haleleyken 20° eğimli yo­kuşları çıkabiliyordu. Ama en fazla hızı saatte 16 km.'yi geçmiyordu. Bu ilk ay otomobili 3.10 m. boyunda, 2.25 m. enindeydi. Boşken 204 kilo çielen taşıt, 236 kilo yük alabiliyordu. Her birinin kendi takometresi bulu­nan dört tekerleği vardı. İki elektrik bataryasının verdiği enerjiyle 65 km.'lik yol yapabiliyordu. Rus yapı­sı Lunakhod (Ay köstebeği) 1971 Ka-sım'ında aya indi. Oda elektrik ba­taryasıyla çalışıyordu, ama sürücü­sü yoktu ve dünyadan idare ediliyor­du.
Çelik zincirli taşıtların (katerpil-lar) en büyüğü, Lunar Rover, şim­diye kadar yapılmış en büyük kater-pillar taşıt sayesinde ayın yüzeyinde hareket edebildi. Bu katerpillar, Sa­türn V roketini (ve Apollo uzay gemi­sini) montaj atölyesinden 5 km. uzak­taki fırlatma rampasına taşımak için, Amerika'daki Uzay Üssü Cape Ken-nedy'e kullanılan traktördü. 'i.;-" 1 Bu büyük'traktör, 116m.'likkule-„ ; *, „ ^4 siyle roketi tutuyordu. Kulenin kare s W* * s biçimindeki platformunun yanları 55 **■-*■ -r-.'Cİ m., yüksekliği 17 m, ağırlığı 3.000 tondu. Traktörün paletleri de 2 m. ge-nişliğindeydi.
Traktörü hareket ettirebilmek için özel bir yol yapılmış, paletlerin her birinin oturabileceği kadar geniş ara­lıklı iki ray döşenmişti. Bu devle bağ­lantılı olan ve ufak sayılabilecek tek şey saatte 1 km.'ye ulaşamayan hı­zıydı.
Bu akıl almaz taşıtların ikisi, Ame­rikalı vergi mükelleflerine" toplam 12.300.000 dolara maloldu.
Solda, pl gidebilen bir i . suda ilerliyor iâ çıkıyor.
HEM KARADA HEM SUDA YÜRÜYEN TAŞITLAR
Bir taşıt düşünün ki, karada yürür­ken birden bir akarsu kıyısına geli­yor, kıyıdan aşağı İniyor, suyagiriyor ve suyun üzerinde tekne gibi yüze­rek yoluna devam ediyor.
Bu tür taşıtlara amfibik (hem ka­rada hem suda giden) adı verilir. Ne­den? Çünkü bu taşıtların suda da ka­rada olduğu kadar rahatça yol ata­bilmesi, hem karada hem suda ya-
şayabilen kurbağa gibi amfibik (iki yaşamlı) hayvanları çağrıştırır. Am­fibik taşıtlar, arazi taşıtlarının özellik­leriyle gemilerin özelliklerini birleştir­miştir. Karadayken, herhangi bir te­kerlekli araç gibi yol alırlar (tekerlek sayısı sekize kadar çıkabilir) veya traktör paletleri üzerinde yürürler. Ama suya girince pervane ile çalışır­lar. Daha modern modellerde perva­ne yerine hidrojet vardır. Hidrojetle, gövdenin altındaki su emilir ve güç-
lü bir jet halinde püskürtülerek taşıtı ileri itilir. Hiç kuşkusuz, bu tür taşıt­ların gövdeleri su geçirmez yapıda­dır.
Hem karada hem suda gidebilen taşıtlar, çoğunlukla kurtarma aracı olarak kullanılırlar. Örneğin su taş­kınlarında, sele kapılan yerlerde kur-1 tarıcı işlev yaparlar.
Bu taşıtlar, çeşitli alanlarda kulla-1 nıldıkları asken işlevleri açısından da vazgeçilmez niteliktedir.


Yukardaki buldozerler, buldozerlerin en büyükleri ve en güçlü/eridir. Katerpillar paletleri, taşıtın dengesini bozmadan en engebeli zeminde bile hareket ve çalışma olanağı vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder