elektronik teleskop
Palomar tepesine dev bir teleskopun yerleştirilmesinden sonra, bundan daha büyük bir teleskopun teknik bakımdan sakıncalı olacağı anlaşıldı. Daha büyük bir ayna, görüntüleri bozabilecekti. Bunun üzerine, araştırmalar, ışık alıcılarını geliştirme alanına yöneltildi. İşte, Fransa'da, Andre Lalle-mand ile Maurice Duchene'in yaptıkları elektronik teleskop (aslında bu bir teleskop olmayıp, teleskopu kuvvetlendirici bir optik âletidir), bu araştırmaların sonucunda doğdu.
Söz konusu optik âlet, üstüne yerleştirildiği teleskopun erimini on kat, hassaslığını ise yüz kat artırarak, hem daha uzağı seyretmeyi, hem de daha iyi görmeyi sağladığı gibi, teleskopun görüntüyü oluşturma süresini de büyük ölçüde kısaltmaktadır. Böyle bir düzende, ışın demetinin yerini, elektronik mikroskopta olduğu gibi, bir elc-tron akımı almakladır. Elektronik teleskop, çok büyük güçlüklerle gerçekleştirilebilmiştir. Bununla birlikte, âletin 1933'te keşfedilen prensibi, oldukça basittir. Şöyle ki: Foton ya da ışık-özii denilen ve gözlenen yıldızdan gelen ışın tanecikleri, önce ince bir cam levhaya çarparlar. Üzeri, incecik bir maden (sezyum ya da antimon) tabakasıyla' kaplı olan ve fotokatod adı verilen bu levha, fotoelektrik etkisiyle, fotonları elektrona dönüştürür. Daha sonra bu elektronlar, yörüngelerini izleyerek yollarına devam ederler ve yüksek basınç altındaki elektrodların arasından geçerken, bir elektronik mercekler düzeniyle hızlandırılırlar. Hızlanan elektronlar, foton-larınkinden çok daha büyük bir enerjiyle bir fotoğraf camına vurur ve orada, yıldızın görüntüsünü oluştururlar. Aletin hassaslığını şu örnekle belirtebiliriz: Yeryüzünü dümdüz farzedelim ve Eyfel Kulesi'nin tepesinde yanan bir mum düşünelim. New York'taki Empire State Buliding gökdeleninin tepesine yerleştireceğimiz 2,50 m'lik bir elektronik teleskopla, bu mumun ışığını seyretmemiz mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder