Mikroskoplarda da yakınsak merceklerden yararlanılır. Bu merceklerden objektif, gözlemi yapılan cismin gerçek görüntüsünü büyülterek verir; oküler ise, bir nesne olarak kabul edilen bu gerçek görüntünün gözlenmesinde büyüteç ödevini görür. Böylece cismin art arda büyümüş iki görüntüsü elde edilir. Objektif, odak uzaklıkları çok kısa olan birçok yakınsak mercekten meydana gelmiştir. Oküler ise, genellikle iki yakınsak mercekten yapılmıştır. Mikroskop ayrıca, ışık sapınçlarını önleyici merceklerle donatılmıştır.
Mikroskopta bulunan bir dişli ayar vidası, âlete büyük bir hareket imkânı sağlar. Mikrometrik vida ise, ufak tefek hareket değişiklikleriyle, görüntüyü ayarlamaya yarar. Görüntünün yüzeyi, gözlenen cismin yüzeyinden büyük olduğu için, bu görüntü, direkt olarak bakılan cisimden daha az aydınlatılmıştır. Bu bakımdan, görüntünün üzerine, bir kondansatör aracılığıyla ışın demeti düşürmek gerekir. Mikros-kopun tabanına yerleştirilmiş bir akım prizi, kondansatörü elektrik enerjisiyle besler. Gözlemi yapılacak cisme gelince, bunun, bir cam levha üzerine yerleştirilmiş, incecik ve yarı saydam bir kesit olması zorunludur. Bazı mikroskoplarda fotoğraf makinesi de vardır.
Mercekle bu odak arasında olunca, merceğin öbür tarafındaki göz, o cisimden gelen ışınları, daha büyük bir cisimden geliyormuş gibi algılar. Bir cisme büyüteçle bakıldığında, cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı açıya oranına, optikte, "büyütme" denir. Laboratuvarlarda genellikle çift oküler-Ii büyüteçler kullanılır. Yan yana getirilmiş iki tüpten ibaret olan bu büyüteçlerin okülerleri, her gözlemcinin göz bebekleri arasındaki uzaklığa göre ayarlanabilecek şekilde düzenlenmiştir. Bunların optik eksenleri, siyah ya da beyaz renkte, saydamsız bir platin üzerinde kesişirler. İncelenecek cisim, platinin üstüne yerleştirilir. Çift okülerli büyüteç daha çok, küçük cisimlerin az büyütülmesine elverişlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder