10 Şubat 2010 Çarşamba

NEDEN MEMELİLER DÜNYANIN HAKİMİ OLDULAR

 

Memelilerin başarısı çok fazla ol­malarından kaynaklanmıyor. (Sa­yıları daha fazla birçok hayvan tü­rü vardır. Örneğin sinekler). Bu du­rum, memelilerde beynin çok faz­la gelişmesinden dolayı olmuştur. Bundan dolayı, iyi gelişmiş hafıza­ları vardır ve bilgi edinme ve öğ­renme kabiliyetleri vardır. Bu özel­likle;, memelilere, diğer hayvanla­ra karşı, çok büyük bir üstünlük ka­zandırmıştır.

Bunun yanında, memeliler her ye­re dağılmışlardır, soğuk yerlerden sıcak ülkelere kadar çevreleri­ne çok kolay uyum gösterebilmiş­lerdir. Bu memeliler, etoburlar, oto-burlar, sinek yiyenler ve herşeyi yi­yenlerdir. Geceleyin avlananlar ve sabahleyin etrafta dolaşanlar. Son olarak da, karada yaşayan meme­lilerin yanında, suda yaşayan ve hatta ucan memeliler de vardır

Gökyüzünde memeliler

En iyi uçabilen memeliler, içlerin­de yarasa da olan, Chiroptera ta­kımından olanlardır. Bu hayvanlar­da, ön bacaklar, uzun ayaklarla vücut arasında gergince tutulan bir örtüye bağlı olarak kanada dö­nüşmüşlerdir.

Denizde memeliler

Bazı memeli türleri su çevresine çok iyi uyum göstermeyi başarmış­lardır. Su yaşamına, en iyi adapte olan memeliler Cetacea takımın­dan olanlardır. Bu takımda, balina, yunus balığı ve kılıç balığı vardır.

 

SINIFLANDIRMA

Bugün yaşayan hayvanlar onao-kuz farklı takımda toplanmışlardır. İlerideki sayfalarda, bu takımları ve bu takımlarda en iyi bilinen tür­leri gösteren bir soyağacı vardır. Hayvanlar üç sınıfa ayrılmışlar­dır. Prototheria (Bu sınıfa dahil, sa­dece Monotremes vardır), Allothe-ria (Çoğunlukla yok olmuş meme­liler), ve Theria (Bu yine üç sınıfa ayrılmıştır: Pantotheria, Metatheria. Eutheria).

PROTOTHERİA

Bunlar en ilkel memelileri oluştu­rurlar. Bunlar bir kürkle kaplıdırlar, yavrularına süt verirler. Fakat yu­murta bırakırlar ve uzun gagaları vardır. Prototheria sınıfında sade­ce bir takım vardır. Bu takımın adı Monotrehata'dır ve Yeni Gine ile Avusturalya'da yaygındırlar.

METATHERİA

Yeni doğan metatherialar çok ufaktırlar ve büyükçe olan türler­de bile yavrular 2,3 cm'yi aşmaz­lar ve tamamen savunmasızdırlar. Bu nedenle, marsupium deriler an­nenin karnında bulunan bir çeşit cepte tutulurlar. Marsupium'un içinde süt bezleri bulunur. Burada yavru, annenin sütüyle beslenir ve kendini koruyacak duruma gelin­ceye kadar cepte anne tarafından korunurlar. Bütün metatherialar bir takıma aittir. Bu takımın ismi Marsupial'dır ve büyüklüğü ile şekli değişen türlerden oluşur. Marsupial'İer Avusturalya'da ve Amerika'da yaşarlar.

EUTHERİA

Bunlar memelilerin en gelişmiş ve en çok yayılmış olanlardır. Yavru­lar, annenin içinde uzun bir zaman için kalırlar ve anne, kendi kan da­marlarını yavrununkilerle birleşti­ren, plasenta denilen bir organ yardımıyla yavruları besler. Bu sınıfa ait memelilere aynı zamanda plasentates de denir.

Insectlvora

Bunlar, bütün plasentatelerin es­ki atalarına benzeyen küçük ve il­kel hayvanlardır. Bunlara böcek yi­yici denir, çünkü bunlar böcek yer ve yedikleri böcekleri keskin diş­leriyle çiğnerler. Bunlar memelile­rin en ufak olanlarıdır. Örneğin fın­dık faresi, bu takıma aittir ve boy

lan hiçbir zaman 3.5 santimi geç­mez. Bunlar çok yayılmışlardır.

Dermoptera

Bu hayvanlar ağaçlarda yaşarlar. Vücudu, bacakları ve kuyruğu ara­sında bulunan büyük bir zar yar­dımıyla ağaçtan aşağı süzülebilir. Bunlar, Güneydoğu Asya'da tro­pik ormanlarda yaşarlar.

Chiroptera

Bu hayvanlar uçabilirler ve çok ge­lişmiş olan ayakları tarafından tu­tulan çok uzun zarımsı kanatları vardır. Bunlar daha çok geceleri faaldirler ve uçarken yönlerini bir kayaya çarpıp geri gelen ultraso-nik sesleri algılayarak bulurlar. Bunlar bütün dünyada yaygındır­lar.

Primates

Bunlar elleri ve ayaklan olan me­melilerdir ve insan da bunların ara­sındadır. Maymunlarda ve goriller­de eller ve ayaklar, ağaç yaşamı­na uyacak şekilde gelişmiştir. Ağaçta yaşayan memeliler, Güney

Amerika'nın, Afrika ve Asya'nın sı-| cak bölgelerinde çok bulunurlar. ı Edentata

i Bunların dişleri ya hiç yoktur ya da I dişleri varsa bile minesizdir. Eden-j tata, yemeğini ya yerde çöp araya-| rak ya da, çok uzun tırnaklarının j yardımıyla ağaçlardan bulur. Bun-j lar sadece Orta Amerika'nın güne-! yinde bulunurlar.

I Pholidota

[ Pholidates'lerin vücutları uzun ı boynuz şeklinde dikenler tarafın-' t dan korunur. Bunların hiç dişleri yoktur fakat uzun katlanabilir dil­leri vardır. Bunlar, Asya ve Afrika'­da yaşarlar,

Rodentia

Bütün memeli takımların en büyü­ğüdür. Kemirgenlerin en önemli özellikleri çenelerinin altındaki ve üstündeki kesici dişlerinin çokge-lişmesidir. (Üst ve alt çenede bir çift). Bunlar bütün dünyaya yayıl­mışlardır.

Lagomorpha
Bunlar da kemirgenlere benzerler. Aralarındaki en önemli fark, lago

morfitlerde üst çenede iki yerine dört kesici diş vardır. Bunlar da bü­tün dünyada yaşarlar.

Cetacea

Bunlar su yaşamına en iyi ayak uy­duran memelilerdir. Arka ayakları yoktur ve ön ayakları süzgeç hali­ne gelmiştir. Bunlar dünyadaki bü­tün denizlerde ve bazı ırmaklarda yaşarlar.

Carnivora

Bu memeliler boyları ve şekilleri ol­dukça değişen avcı hayvanlardır. Genellikle uzun kesici tırnaklan (pençe) vardır ve köpek dişleri çok keskin ve güçlüdür. Dünyanın her yerinde yaşarlar.

Pinnipedia

Bunlar, su hayatına adapte olmuş etoburlardan gelmişlerdir. Hem ön hem de arka ayakları süzgece dö­nüşmüştür. Genellikle soğuk de­nizlerde yaşarlar.

Tubulidentata
Köstebek bu takımın tek üyesidir. Afrika'da yaşar ve genellikle bir çe­şit böcek yiyerek beslenir.

 

GÜVENLİK KİLİDİ

Hyracoidea

Bu küçük, grimsi kahverengi me­meliye en yakın olan hayvanın fil olması çok gariptir. Bir tür tavşan olan bu hayvanlar, Afrika ve Gü­neybatı Asya'da, bazıları orman­larda, bazıları ise kayalık alanlar­da yaşarlar.

Proboscidea

Bu takımdan olan hayvanların çok büyük gövdeleri vardır. Bunlardan bir çok tür yaşamıştır fakat bugün sadece iki tanesi kalmıştır. Bunlar, yaşayan en büyük kara hayvanı olan Afrika ve Hindistan filleridir.

Sirenia

Bunlar su yaşamına adapte olmuş otobur hayvanlardır. Arka ayakla­rı vardır. Bu hayvanlar, sıcak su­larda ve bazı Güney Amerika ve Afrika ırmaklarında yaşarlar.

Artiodactyla

Bunlar, üçüncü ve dördüncü ayak parmağı üzerinde duran ve çok güçlü tırnakları olan (toynak) me­melilerdir. Bunlar arasında en önemli ev hayvanları da vardır: Ke­çi, koyun, domuz ve öküz. Bu türler özellikle Amerika ve Afrika'­da çok yaygındırlar.

Perissodactyla

Bunlar genellikle, ayaklarının üçüncü parmağı üzerinde dururlar ve hatta bazı durumlarda (atta olduğu gibi) bu parmak kalan tek parmaktır. Bu türün hepsi otobur-dur ve oldukça çok yayılmışlardır.

 

DEVELER

Arabistan'da veya Kuzey Amerika'daki sıcak çöllerde, insan yaşamı tek hörgüçlü deve olmasaydı imkansız olacaktı. Tek hörgüçlü deve, bu çevreye çok iyi uyabilen bir hayvandır. Bu hayvanın çölde yaşayan yerliler tarafından sütünden yararlanılır ve yük hayvanı olarak kullanılır. And dağlarında uzak bir köye gitmek isteyen bir kişinin ulaşım aracı Lama'lardır. Yüzeyde, Lama'ların ve tek hörgüçlü develerin yaşamak için bir tek sebepleri vardır- İnsana gereklidirler. Fakat, zeologlar bu hayvanların başka sebepleri de olduğunu düşünüyorlar.

AYNI KÖKENDEN

Birbirlerinden farklı gözükmelerine rağmen, tek hörgüçlü deve ile la­malar aynı aileden gelmişlerdir; Camelidae. Bu ailenin temsilcileri Asya, Kuzey Afrika ve Güney Amerika'da yaşarlar. Fakat bu hayvanlar birbirlerinden o kadar uzak yaşıyorlarsa nasıl aralarında bağiantı kurulabilir? Bu durum, dünyadaki canlıların ya­yılışını inceleyen bilim dalı, zeocoğ-rafya ve organizmaların fosillerini inceleyen paleontolojiyle açıklana­bilir.

On milyonlarca yıl önce ilki came-lidoe ailesine ait bir üye Kuzey Amerika'da ortaya çıktı. Uzun bir süre Kuzey Amerika'da yaşamaya devam ettiler ve bir süre sonra bu ailenin bazı türleri o zamanlarda Amerika ile Asya'yı bağlayan bir kara köprüsüyle Güney Amerika'­ya geçtiler. Bu türün torunları la­malardır ve bunlara benzer türler Güney Amerika'da bulunmaktadır.

İki hörgüçlü ve tek hörgüçlü deve­ler Afrika'da yaşarlar. Bu zamana kadar bu ailenin Kuzey Amerika'­da yani ilk ortaya çıktıkları yerde hiç bir türü kalmamış,hepsi Ölmüş­tür.

LAURASİA VE GONDVVANA

Dünyada ilk memeli ortaya çıktığı zaman, 150 milyon yıl önce dün­yada iki büyük kıta vardı; Laurasia ve Gondvvana. Bu kıtalar birbirle­rine çok yakındılar ve hatta, belki de bazı yerlerde birleşmişlerdi bi­le.

İlk memelilerin bu büyük kıtaların hangisinde çıktığı tam olarak bilin­miyor. Fakat en eski fosiller Kuzey Amerika'da bulunmuştur. O za­manlarda, kıtalar arasında bağlantı olduğundan bu memeliler kolaylık­la dağılabilmişlerdir. Fakat kısa bir süre sonra, bu büyük kıtalar yer hareketleriyle, daha küçük kıtala­ra ayrılmışlardır ve böylece bölge­lerde yaşayan hayvanlar değişmiş­tir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder