Buhur makinesini işleten su buharı, bir kazanda elde edildikten sonra, silindire gelir ve buradaki pistonu basınç yaparak, onu iter. Bu çalışma sırasında soğuyan buharın basıncı düşer. Piston geri gelirken, buharı bir kondansöre doğru sürer. Kondansör, dışından, bir
soğuk su dolaşım düzeniyle soğutulur. Burada, buhar tekrar su haline döner. Bir tulumba, kondansördeki suyu çeker ve kazana iletir. Aynı su, hiç eksilmek sizin. kazan-silindir-kondansör-kazan yolunu izleyerek, dolaşır durur. Bazı buhar makinelerinde kondansör yoktur: dolayısıyla su dolaşımı söz konusu değildir. Bunlarda, buhar, silindirden çıkınca, açık havaya karışır. Tıpkı lokomotiflerde olduğu gibi... Buhar makinelerinin çoğu "çift etkili" dir: 'Pistonun her iki yanında kalan buhar bölmeleri, bir çekmece aracılığıyla nöbetleşe olarak, kazanla ve kondansör-Ic bağlantılıdır.
Piston gidişinde olduğu gibi, gelişinde de devitken durumundadır. Pistonun sürekli gidiş-geliş hareketinin sürekli dönme hareketine çevrilmesi, biyel kolu manivelâsıyla sağlanır. Ocakta elde edilen ısıdan en iyi şekilde yararlanabilmek için, kazanın büyük bir ısıtma yüzeyine sahip olması gerekir. Bunu göz önüne alan Fransız mühendisi Marc Seguin. 1827'de borulu kazan'ı yapmış ve lokomotiflere uygulamıştır. Daha sonra, duman borulu ve su borulu kazanlar yapılmıştır. Duman borulu kazanda, ocaktan çıkan duman boruları, ısınacak suyun içine gömülürler. Su borulu kazan'da ise, borularda duman yerine sıcak su dolaşır. Bu sonuncu kazanın çok büyük boyda olanları vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder