Transistor, radyo tekniğinin önemli bu-luşlarındandır. Bu aygıt sayesinde, radyo alıcılarını küçültmek, giriş transformatörünü kaldırmak ve elektrik akımı bulunmayan yerlerde radyo çalmak imkânı doğmuştur. Transistorlu araçlarda elektrik akımı pille sağlanır. Bir transistorlu radyo alıcısının içindeki parçaları gözden geçirecek olursak, bunlar arasında lâmbaların ya da daha doğru bir terimle , elektronik tüplerin bulunmadığını görürüz. Onların yerini, germanyum ya da silisyum cisimlerinin kristallerinden oluşan transistorlar al-
mıştır. Bu kristaller, yarı-iletkendirler; yâni madenlerden daha az, yalıtkan cisimlerden daha çok iletirler. Bu ortalama nitelik, söz konusu maddelerde bulunan ve akımın iletimini sağlayan serbest elektron sayısının, madenlere oranla az, yalıtkan cisimlere oranla çok oluşundan ileri gelmektedir. Yarı-iletkenlerin en ilgi çekici Özelliği, bu cisimlerin elektronlarının genellikle aynı yönde yer değiştirmeleridir. Dolayısıyla bu elektron akımının doğurduğu elektrik akımı da bir yönlüdür. Elektronik uzmanları, bu özellikten yararlanmayı bilmişlerdir. Ancak, söz konusu elektrik akımının meydana gelmesi için, kristallerin saf olmayıp bazı cisimlerle karışık bulunması gerekir. Saf kristallerdeki elektronlar nispeten sabit olduklarından, akım iletmeye elverişli değildirler. Saf kristallere son derece küçük dozlarda fosfor, arsenik, antimuan ve alüminyum gibi maddelerin katılmasıyla, gerekli elektron akımı sağlanır ve elektrik titreşimleri genişletilir. Böylelikle kristaller, elektronik tüplerin yaptıkları görevi yerine getirirler.
Çok az yer kaplayan, güçlü,yüksek verimli ve uzun ömürlü bir aygıt olan transistor, haberleşme araçlarında olduğu kadar, büyük elektronik makinelerin işletilmesinde de kullanılır. Kulakları ağır işiten kimselerin taktıkları küçük amplifikatörler de transistorludur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder