17 Mart 2010 Çarşamba

radar

radar

Technorati Etiketleri: ,,,

Yankı olayını hepimiz biliriz. Duvarla­rı çıplak bir salonda, kayalık bir dağda veya deniz kıyısındaki bir yarın dibinde seslenecek olursak, pek kısa bir süre sonra sesimiz tekrar kulağımıza gelir. Çünkü ses dalgası, sert bir engele çar­pınca, tıpkı bir aynadan yansıyan ışık gibi yansır.

Sesimizle yankısı arasında geçen zama­na bakarak, yansıtıcı engelin bizden ne kadar uzakta olduğunu kolaylıkla bula­biliriz. Sesin havadaki hızı, aşağı yukarı 340 metre/saniyedir. Sesimizin yankı­sını meselâ bir buçuk saniye sonra al­mışsak, sesimizin dalgası, gidiş-gelişi için 510 metrelik bir yolu aşmış demek­tir. Öyleyse, yansıtıcı engel, bizden 255 metre uzaktadır.

Ses dalgalarının yerine, onlardan çok daha kısa olan ve ışık gibi yansıyabilen elektromagnetik dalgaları koyalım. Böy­lelikle radarın prensibini elde etmiş oluruz.

Ne var ki, bu derece basit bir prensibin uygulanması, sanıldığından çok daha zordur.

İlk defa 1928'de, Pierre David adındaki bir Fransız mühendisi, radar dalgaları yayan ve alan bir aygıtın denemesini yapmış; Paris'teki Bourget Havaalanı'-nın 5000 metre üstünden geçen uçakları tespit etmeye muvaffak olmuştu. Maurice Ponte adındaki bir başka Fran­sız araştırıcısı da, arkadaşı Henri Gut-ton ile işbirliği yaparak, radarın büyük bir eksiğini tamamladı ve onu bir <I>mag-netron </I>ile donattı. Magnetron, çok yük­sek frekanslı elektrik titreşimleri sağla­yan ve boyları çok kısa ses dalgalan üre­ten kuvvetli bir jeneratör olup, ihtiva ettiği elektromıknatıs sayesinde, elek­tronlar üzerine etki yapar. 1934 yılında, Maurice Ponte ile Henri Cutton, magnetronla donatılmış ve gü­nümüz radarlarının bütün özelliklerini taşıyan bir cihazla Oregon gemisinde denemelere giriştiler. Deneyciler, Dun-kerque'in 10 km açığında oldukları hal­de, Boulogne kıyılarını araştırmayı ba­şardılar.

Radar, özellikle ikinci Dünya Harbi'nde ingiltere'nin hava savunmasında tarihî bir rol oynamış ve savaşın kaderini bü­yük çapta etkilemiştir. Radar kelimesi bile, Ingilizcede "radyo dalgalarıyla uzaklıkların araştırılması ve ölçülmesi"

anlamına gelen "radio detecting and ranging" sözlerinin ilk harflerinden ku­ruludur.

Radar yankısı şu şekilde elde edilir: Ko­laylıkla yöneltilebilen parabolik bir an­ten vasıtasıyla hedef ya da engel üzeri­ne radyo dalgaları demeti gönderilir. Hedeften ya da engelden yansıyıp geri dönen dalgalar, aynı parabolik anten tarafından zaptedilerek. alıcıya ulaştırı­lır.

Verici ile alıcı arasına gerilmiş bir kato-dik osiloskopun flüorışıl ekranı üzerin­de oluşan ışıklı lekeler, istenilen bilgi-vi sağlarlar. Döner panoramik antenli radarlar, hedefin ya da engelin görüntüsünü bile bu ekrana yansıtabilirler. Radarın erimi o kadar uzundur ki. yayımladığı dalga demeti Ay'a, hattâ Mars'a kadar ulaşa­bilir. Geceleri olduğu gibi gündüzleri ve her türlü havada çalışabilen radar, de­nizcilere ve havacılara sayısız fayda sağ­lar. Görüş alanının sıfıra indiği en sis­li havalarda bile gemiler, radar saye­sinde, çarpışma tehlikesiyle karşılaş-maksızın. manevra yapar, yol alırlar. Radarlar, hava trafiğinin uzaktan yö­netilmesinde çok önemli rol oynarlar. Askerî amaçlarla kullanılan radarlar, vurulacak hedefin izlenmesine yardımcı olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder