6 Mart 2010 Cumartesi

petrol araştırması

Eskiden petrol bulmak için hiç de kesin olmayan belirtilerden yararlanılır ve çok ilkel yollara başvurulurdu. Hattâ bu iş için, şantiye şefinin kasketini ara­zide gelişi güzel havaya fırlatması ve kasketin düştüğü yerin kazılması âdet olmuştu.

Ama bugün petrol araştırması, bilimsel bir çalışma hâline gelmiştir. Çünkü pet­rol kuyusu açmak, çok masraflı bir iş­tir. Böyle bir işin karşılığını almak gerekir.

Petrol araştırması, jeolojik çalışmalarla başlar. Havadan çekilen fotoğraflara göre jeoloji haritaları çizilir. Jeologlar, yüzeydeki toprak tabakaları üzerinde araştırmalar yaparlar; fosilleri incele­yen paleontolojistlerin de yardımıyla yer altının yapısı ve niteliği hakkında tahminlerini bildirirler. Öbür yandan, bir uçağa asılacak manyetometre aracı­lığıyla arazinin magnetik özellikleri tes­pit edilir.

Daha sonra, gravimetrik incelemeler ya­pılarak, yer allı tabakalarının yoğunluk değişiklikleri ölçülür. Yer altı katmanlarının direncini ve rad­yoaktivitesini anlamak için, elektrik metoduyla incelemeler yapılır. Bütün bunlardan başka, sismografik araştırma yapılır: Yerin birkaç metre derinliğinde şiddetli bir patlama ger­çekleştirilir ve daha önceden, patlama yerine yakın yerlere, eşit uzaklıklarla konulmuş sismograflarla (depremya­zar), bu sunî yer sarsıntılarının meyda­na getirdiği titreşimler kaydedilir. Patlamanın olduğu yerden yola çıkan sarsıntı dalgası, yerin çeşidi katmanla­rında yansıyarak, sismografa kadar ge­lir. Patlamanın saatiyle sarsıntı dalga­sının sismografa dönüş saati bilinince, dalganın hızı belli olur ve dolayısıyla yer altındaki katmanların derinlikleri ortaya çıkar. Böylece, yer altının gerçek bir radyografisi sağlanır. Jeolog da, ye­rin yüzlerce, hattâ binlerce metre derin­liğinde bulunan katmanlar üzerine bil­gi edinir.

Bundan sonra, toprak, özel makinelerle düşey olarak delinmek suretiyle petrol kuyuları açılır. Ham petrol, kuyudan kendi basıncıyla fışkırır ya da tulum­balarla çekilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder