Büyük Fransız kimyacısı Antoine Lau-rent de Lavoisier (1743-1794), Tabiat Ana'nın bize ilk derslerini oyunlar yoluyla verdiğini şu sözleriyle belirtmiştir: "Çocuklar için oynamak, öğrenmek demektir.
Çocukluğunun ilk yıllarını oyun oynamakla geçirmemiş hiçbir kimse, adam olamaz."
Gerçekten de oyun, çocuğun zihnî ve bedenî gelişmesinde çok önemli bir rol oynar.
Günümüzün çocuklarına ne mutlu ki, sayılamayacak kadar çeşitli oyuncaklardan yararlanabiliyorlar. Çünkü, oyuncak yapımcıları, oyuncaklar dünyasını hızla zenginleştirmekten ve bu uğurda, tekniğin ve bilimin en son yeniliklerini uygulamaktan geri durmuyorlar. Nitekim günümüzde, güdümlü oyuncak uçaklar ve gemiler, minyatür elektrikli trenler kadar klâsik hale gelmişlerdir. Önce güdümlü oyuncak uçağı ele alalım: Bu uçak, yerden gözlenmek suretiyle yönetilen pilotsuz uçağın küçük bir örneğidir. Yerde, uçağı yönetenin kullandığı kumanda cihazı, uçakta da kumandayı alan ve bunu mekanik bir şekilde gerçekleştiren aygıt bulunur.
Kumanda cihazı, antenle donatılmış bir verici postadan ibarettir. Bu postanın, her biri ayrı bir dalga uzunluğuyla bağıntılı, birçok kanalı vardır. Yâni, verici posta, meselâ oniki kanallı ise, oniki ayrı kanal üzerinden, oniki ayrı sinyalle yayım yapabilir. Yayım için, sinyal düzenini ihtiva eden bir klavyeden yararlanılır. Uçakta, bir alıcı radyo ile anten bulunur. Verilen bir sinyal, alıcı tarafından zautedilince, belirli bir röle kapanır. Rölelerin hareketleri, uçağın iniş ve kalkışım ya da izleyeceği yönü tâyin ederler.
Güdümlü oyuncak geminin yönetilmesi de aynı şekilde gerçekleşir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder