Meteoroloji uzmanları, rüzgârın hızını tam olarak ölçebilmek için, yelölçer ya da anemometre adı verilen âletten yararlanırlar.
Dönüşlü veya çarklı yelölçerlere, özellikle Avrupa'da, kulelerin tepelerinde rastlanır. Yelölçer, dört kepçeyle, bunları taşıyan ve bir eksene çaprazlama tespit edilmiş iki koldan meydana gelmiştir. Kepçeler, rüzgârın hızıyla orantılı olarak dönerler. Yelölçerin sayacı, bir körük takımının yardımıyla derece-lenmiştir. Bu sayaç, kepçelerin saniyedeki devir sayısını gösterir ve buradan, rüzgârın hızı kolaylıkla hesap edilir. Söz konusu âletin daha geliştirilmiş bir çeşidinde, çarka bağlı bir mıknatıs vardır. Bu mıknatıs, iki bobin arasında döner ve bir indüksiyon akımı doğurur. Bu akımın değeri, yakındaki bir gözlem salonuna yerleştirilmiş olan bir ampermetre ile ölçülür. Ampermetrenin kadranı, derecelendirme sırasında, metre/saniye'lere bölümlenmiştir. Bu bakımdan, rüzgârın hızını anlamak için, kadrana göz atmak yeterlidir. Kızgın telli anemometre denilen bir başka yelölçer, büsbütün değişik bir prensibe göre yapılmıştır. Bu âletle hem rüzgârın, hem de çeşitli akışkan gazların akım hızları ölçülebilmektedir. Adı geçen yelölçerin, elektrik akımıyla kızan, platin ya da nikel bir teli vardır. Bu tel, hava veya gaz akımı içindeyken, o akimin hızı oranında, sıcaklığından kaybeder. Telin direnci ise, kendisinden geçen elektrik akımına göre değişir. Bu akımın değeri, havanın ya da gazın akım değerini ortaya koyar. Telin ısısı çok çabuk değişeceğinden, yelölçerde, âni hız değişmelerini önleyecek bir aygıttan yararlanılır. Bu bakımdan, kızgın telli anemometre, akışkan gazların incelenmesine en elverişli ye-lölçerdir.
Uçaklarda kullanılan ve bir basınç sondasını ihtiva eden badin adlı bir yelölçer de, uçağın hızının, hava hızına oranım gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder