2 Mart 2010 Salı

dizel motoru

Paris'te doğan Alman mühendisi Ru-dolf Diesel, kendi adıyla anılan motoru­nun prensibini, bir havalı çakmağı in­celerken bulmuştu. Bu çakmağın cam lüpündekı havanın basınç altında oluş­turduğu ısı, bir kav parçasını tutuştur­maya yetiyordu. Diesel. 1893'te. bir ya­kıtı, bir silindirin içinde doğrudan doğ­ruya ısıya dönüştüren motorunu gerçek­leştirdi.

Dizel motorunun yapısı, benzin motoru-nunkine benzer. Ancak, bu motorun karbüratörü ve ateşleme düzeni yoktur. Dizel motoru dört zamanlıdır. Birinci zamanda silindire hava alınır. Motorun

Dişli çarkla çalışan bir kompresörün şeması pistonu, emdiği havanın üzerinde öyle kuvvetli bir basınç yapar ki, havanın ısısı 800 santigrat dereceye kadar yük­selir. Bu aşırı ısınmış hava kitlesine, be­lirli oranda ağır yağ püskürtülünce, ya­kıt kendiliğinden tutuşur. Tutuşarak hacmi genişleyen yakıt, pistonu iter. Az yakıt harcayan bu kuvvetli motor, önceleri yalnızca fabrikalarda, elektrik santrallarında ve bazı gemilerde kulla­nılıyordu. 1932'de, "Uçan Hamburglu" ismini taşıyan ilk dizel motorlu tren, Hamburg'la Berlin arasında sefere ko­nuldu. Bundan sonra hızla geliştirilen dizel motoru, otomobillerde, ağır kara vasıtalarında ve deniz motorlarında da yer almaya başladı. Dizel motorunun ve­rimi çok yüksektir. Yakıt olarak kullan­dığı ağır yağlar da pahalı değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder