Havaya bir taş parçası, bir ok, bir tüfek mermisi ya da top mermisi ata!im; bunların hepsi de, zorunlu olarak yere düşecektir. Öyleyse, sunî peyk dediğimiz araç, nasıl oluyor da, fırlatıldığı gökyüzünde kalıyor ve Dünya'mızın çevresinde, tıpkı tabiî peykimiz Ay gibi dönüp duruyor?
Böyle bir sonucun gerçekleşebilmesi için, herşeyden önce, uzayın uçsuz bucaksız derinliklerine kadar ulaşabilecek bir araçtan yararlanmak gerekir. Bu i« için elverişli araç ise, sunî peykin bulunduğu son kademesini, atmosferin
sınırına yakın bir yerde fırlatacak olan, çok kademeli bir . füzedir. Fırlatılan peyk, havanın direnciyle karşılaşmak-sızın yoluna devam eder. Boşlukta hareketini sürdüren her cisim gibi, sunî peyk de, yer çekiminin etkisine karşı koyabilmek şartıyla, hareketini sürdürür.
Şunu iyice belirtelim ki, sunî peyk ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın, yerçekiminin etkisinden büsbütün kurtulamaz. Ancak, bu etkiye karşı koyabilir. Öyleyse, yerçekiminin etkisini karşılayabilmek için, bu etkiye eşit ve ters yönde bir güç gereklidir. Bu işe en uygun güç ise, merkezkaç kuvvettir. Bilindiği gibi, suyla dolu bir küçük kovayı, sapına bağlayacağımız iple, çember çizecek şekilde hızla çevirecek olursak, su, dö
külmez ve dönmesinin doğurduğu merkezkaç gücün etkisiyle, kovanın dibine âdeta yapışır.
Şimdi, sunî peykimizi 400 km. yüksekliğe atacağımızı düşünelim. Bu yükseltide, füzenin en üst kademesinden ayrılan peyk, saniyede 7,677 km. lik bir hıza sahiptir. Bu hızın yönü, dünyanın dönüş yönüne dikeydir. Söz konusu şartlar altında, sunî peyk, düşmesini sonsuzluğa kadar önleyecek olan merkezkaç kuvvetiyle, yerçekimine karşı koyar. Böylece, dünyanın çevresindeki çember yörüngesine yerleşmiş olur. 1000 km. lik bir yükseltide, sunî peyke biraz daha düşük saniyede 7,358 km. lik bir hız vermek yeterlidir. Bundan çıkan sonuç şudur ki, yüksekliğe göre değişen bir "peykleşme" hızı vardır. Peyki yörüngesine yerleştiren bu hıza, "ilk kozmik hız" denir. Şu halde, aynı yörüngede, hızları birbirinden farklı iki peyk bulunamaz. Ayrı yükseltilerdeki yörüngelerde dönen peyklerin hızları da aynı olamaz. Yukarıda, çember yörüngelerden söz ettik. Bir de, çember yörüngenin ötesinde ya da berisinde yer alan, eliptik yörüngeler vardır. Sunî peyk, "en düşük hız" la fırlatıldığı zaman, eliptik yörüngesinin yerberi noktası, yeryüzünün çok yakınından geçer. Sunî peykin hızı, "hiperbolik hız"a ya da "kurtulma hızı"na yaklaştığında, eliptik yörüngesi çok büyük ölçüde uzar ve yörüngenin yeröte noktası, dünyadan çok uzaklaşır. Kurtulma hızına ulaşan peyk, parabol biçiminde bir yol çizerek, bir daha geri dönmemek üzere dünyadan uzaklaşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder